3 Ağustos 2010 Salı

güneş.rüzgar.yaz.


arkadaşlar, üzülerek söylüyorum ki Çeşme, "Çeşme"likten çıkmış. non-İzmirli arkadaşlarım üzülmesin darılmasın ama, burada bir 34 ve 06 istilası sürüyor ki sormayın. Her taraf İstanbul kalbur üstü tabakasına göre modifiye edilmiş: lüks cafeler ve canlı caz müzik sunan restoranlar, lüks cipler, vs.

Marrakech diye bir yer açılmış mesela.. Cuma günü ayağımın tozuyla ilk o mekana gitme bahtsızlığım oldu; Çeşme'deki günlerime duyduğum umuda bir balta vurdu. Herkes "bistro" lar halinde (sanırım İstanbullular buna stand diyor, bu durumda yakında biz de stand demeye başlayabiliriz) ortalarında birer tane 400-450 (!!!) milyona açtırdığı vodka şişeleri, yanına bir de redbullar geldiği anda onları bir an önce bitirme ve yeni bir tane sipariş etme acelelerine şaşkınlık ve sersemlikle bakmam bir yana, bu kadar içki içmeye nasıl tek bir uzuvlarını kıpırdatmıyorlar diye düşünmeden de edemiyorum. Marrakech'e notum on üzerinden üç.

bizim de böyle günlerimiz oldu ama. o da bir gerçek. mekana gidip, babacığımın kazandığı paraları az harcamadım ortak olduğum bistro vodkalarında. biz de az üşüşmemiştik redbull ya da vişnelerin başına, ama dans etmiştik en azından. bir miktar amorti ettik diyelim hani.

3 Ağustos surf günü. biraz hareket, iyice güneş ve bolca sıcak günün highlight'ları. surf'te yeni seviyelerin kapısı olan trapez dersine başlıyoruz yarın. alaçatı'yı mesken edineceğim önümüzdeki günlerde. kasım kasım kasılmayan tek insan tipine surf alanında rastlayabiliyoruz galiba. kasım kasım kasılan olursa da, ya çok iyi surf yapıyordur, ki bu kabulüm, ya da çok kaslıdır :) ki o daha da kabulüm!

gelgelelim, surf piyasası da İstanbul vurgununa uğramış, bir batılılaşma, burjuvalaşma, fiyat listelerine de yansımış. geçen sene ders aldığım okul, bana 3 gün ders+malzeme kiralama için 800 milyonu aşkın bir fiyat çekince, hocanın önce Oakley gözlüklerinin zifiri camlarının arasından gözlerine bakmayı denedim boş boş, olmadı güneşten rengi açılmış saçlarına bakıp, müşteri sadakati piyonumu oynamaktan vazgeçtim, "hı hı tamam" dedim çektim gittim. 800 milyondan ne kadar makul bir fiyata inebilir ki?

sonuç olarak, kürkçü dükkanı ilk okuluma döndüm, surf günlerine start'ı verdim. önümüzdeki hafta, tamamen bu işe yoğunlaşırsam ucunda olduğunu düşündüğüm alkoliklik sınırından da kurtulabilirim belki. bir de fazla enerjimi atarım; çok enerjim var çok.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder