20 Ekim 2011 Perşembe

afiyet olsun

eski erkek arkadaşımın bir zamanlar yaptığı "adi, iğrenç, pislik" şeylerin üzerinden 4 sene geçti.

ve onu anlıyorum. affedeli çok oldu. affettikçe daha çok seviyorum.

bu sefer dostça, yoldaşça.

her şey, çatlak karakterlerimizin kaçırdığı havayla ilgiliymiş aslında.

bazen bir boku anlamak için ancak onu yemek gerekiyor.

afiyet olsun.

11 Ekim 2011 Salı

murder in the villa

bazı günler olur, kendini bunalıma batırıp çıkarmak istersin. zorla şarap içersin, fondip yaparsın. önce oksijensiz kalırsın, sonra susuz. boğulana kadar içtin mi hiç bilmem ama ben sana söyleyeyim, içersen ertesi gün ayıkken daha da oksijensiz kalabilirsin. yapma.

öyle bir gün yaşıyorum işte ben de. bunalımım, yaptıklarımdan. yapmadıklarımdan. dürüst davrandığım anlara karşılık davranmadıklarımın yarışını promillerle, mutsuz geçen her günümü bir bardak ile taçlandırdık bu akşam şarabımla.

şarap, insanı vezir de eder rezil de. true story.

ne olursa olsun, hep içinin rahat olması bence en büyük lüks hayatta. müstakil evde yaşamak gibi bir şey. geniş bir ev yerine geniş bir kalp. geniş bir kalbin salonunu kimse dolduramaz.

ne zaman büyüdüm, sevdim, üzüldüm, katılaştım, hissizleştim, ne zaman bu kadar yalnızlaştım. yalnızlaştık. bize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkasına yapar olduk? yapar oldum.

oldum.öldüm.