9 Ocak 2012 Pazartesi

acemisin 2012.

bu haftayı yok bişi yok bişi deyip ilk yılın acemiliğine veriyorum. olmadı çünkü.

hafta dediğim, geçen Pazartesi'den başladığını varsayalım.

yoğun iş, yoğun stres. babamla yoğun bir kavga. artık dayanamayıp istifa edişim. istifa eden ben değilmişim gibi çok ağlayışım. çünkü evimi bırakmak istemeyişim. kafamda yoğun yeni iş arayışım. bulamayışım. yani, kafamda bulamadım şahsen.

kendimi içine ittiğim yoğun yalnızlığım. yanımda olmasını istediğim tek pipili canlının da o sırada uzaklarda olması.

uzakların, bu yüzdendir ki, yine bana cazip gelmesi. gitmek isteyişim. babamın bırakmayışı. babamı ilk defa ağlarken görmem.. içimin çukulata fondü kıvamına gelmesi akabinde istifamın reddi ve babamla birbirimize eskisinden de sıkı sarılmamız, haftanın highlight'ları oldu.

iş hayatında amortisman süresi kısalıyor. ben bu hafta baya yıprandım mesela. sonra uzaklara sardım yine; gitmek istedim. uzaklara.

Almanlar bu sendroma bir ad bile takmış: heimweh. bana çok sık olur. her gencin başına gelir de, biz Türk gençleri heimweh ile yaşamayı öğrenmek zorunda kalırız çoğunlukla. gidemediğimiz için uzaklara öyle pat diye. Elif Şafak'la beraber en fazla arafta oturur birer kahve hüpletir, sonra paşa paşa döneriz köyümüze.

o sendromun da bir adı var: kürkçü dükkanı.

çok şükür önce kürkçü dükkanına döndüm, şimdi de kısa bir süreliğine Düsseldorf'a gidiyorum. tek başıma, fuara, sevdiğim işi biraz daha geliştirmek için, yeni malzemeler tanımaya.

önce ailemi, sonra canım evimi, işimi, ve bana çeyrek asırlık hayatımdan (vay anasını baya olmuş yau) miras kalan bir avuç dostumu çok seviyorum desem... yavan mı gelir size? yoksa anlar mısınız ne hissettiğimi, onları kaybetmekle yüzyüze gelince?

Evet, bu hafta bir heimweh'in daha sonuna geldik. Auf wiedersehen dostlar. Bu da bugünün şarkısı osssun:

http://soundcloud.com/andres-arzu/feeling-good-slow-nujazz-remix

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder